-
info@esteaura.com Terrace Fulya, İstanbul
-
+90 530 442 60 99
Her iki kadından birinde ya da her üç erkekten birinde hayatının belli bir periyodunda göz altında çukurlaşma, halkalanma, morluk veya alt göz kapağı torbalanması neticesinde torbanın alt kısmında çukurlaşma görülü. Yaş sınırı olmamakla beraber ileri yaşlarda bu problem dahada belirginleşir. Ancak yirmili yaşlarda bile bu şikayetlerle başvuran pek çok hasta mevcuttur. Işık dolgusu alt göz kapağı oluşan veya göz kapağı koyu deri rengini düzelten bir şey değildir. Fakat çukur olan bölge kemiğe ne kadar yakın ise o kadar koyu ve çökük gözükür ve çukur olan bölge ışığı daha az yansıttığı için ve çukurluk deformitesi oluşturduğu için hastalar bu bölgedeki problemin farkına varır ve bu durumun düzeltilmesini beklerler. Genelde bu bölgeye yoğun kapatıcı sürdüklerini beyaz açık tonlu ürünler kullandıklarını makyajsız sokağa çıkamadıklarını fotoğraf çektirirken bu durumdan rahatsız olduklarını belirtirler. Yorgun bitkin üzüntülü bir ifade içinde olduklarını hatta maddemi kullanıyorsun gibi tepkilerden ötürü hekime baş vururlar. Bir plastik cerrah olarak başvuran hastanın şikayetlerini dinledikten sonra mevcut problemi muayene edince bu konunun tedavisine yönelik uygulama ve yöntemlerini hastaya detaylıca anlatırız. Burada hastayı bilgilendirirken yapılacak uygulamanın deri renginde herhangi bir değişiklik oluşturmayacağını belirterek ışık dolgusu ve fiyatları seçeneklerini sunarız.
Eğer mevcut çukurlaşma alt göz kapağı torba büyümesi sonucu oluşmuş ise ve torbalanma belirgin düzeyde ise hastaya göz kapağı ameliyatının daha faydalı olacağı söylenir. Eğer torbalanma hafif düzeyde ise torbanın altındaki çukurluk dolgunlaştırılarak bu bölgedeki problem kamufle edilebilir. Böylelikle ameliyat olmadan çok basit bir uygulama ile hastanın problemi çözülebilir.
Eğer çukurluk çok belirgin bir düzeyde ise ve yüz, elmacık kemiği ve yanak bölgesinde oluşmuşsa, dolgu yerine yağ enjeksiyonu önerilir. Oransal olarak bu tip şikayeti olan hastaların %10 kendi vücudundan yağ transferi gerektiren hastalar olmakla beraber başvuran hastaların %80 yapılacak dolgu uygulaması ile başarılı sonuç alır ve probleminden kurtulmuş olur. Yapılan dolgu içeriğinde hyaluronik asit içeren normalde derimizdede bulunan su tutma özelliği yüksek bu nedenlede enjeksiyon yapılan bölgenin daha pürüzsüz ve düz durmasını sağlayacak materyaller içerir.
Bu işlem sadece gözle değil yüzün her bölgesine (elmacık kemiği, yanak, burun kenarı, dudak kenarı, kaş ortası) uygulanabilir. Yıllardır zaten kullanmakta olduğumuz göz kapağı için geliştirilen yeni formül bu bölgede daha ince daha yüksek bir teknoloji ürün olup birikinti düzensizlik yapmaz ve şiş olan bölgeyen homojen düz bir görüntü verir. Herhangi yan etkisi olmayan bu ürün ortalama bir bir buçuk yıl kalıcı olup çukur olan bölgedeki ihtiyaca göre gerektiğinde 1 cc gerektiğinde 2cc uygulanabilir.
Yani çukurluğun büyüklüğüne göre uygulanan miktar işlem esnasında belirlenir. Kolay bir enjeksiyon uygulamasıdır. Lokal anestezi altında ağrısız sızısız bir şekilde uygulanır. Hasta sonucu anında görür istenirse yapılacak dolgu miktarı aynı anda ya da 1 – 2 hafta içerisinde arttırılabilir. Uygulama süresi bir iki dakika kadar kısa olmakla beraber hastaya işlem sonrası ise soğuk kompleks uygulaması tavsiye edilir. Böylelikle oluşacak morluklar minimuma indirilebilir. Çoğunlukla hastada her hangi morluk ve ödem olmazken, oluştuğu takdirde ise make up ile bunu kapatıp sosyal yaşantılarına dönebilirler ve problemlerinden kolay bir uygulama ile kurtulurlar.
Işık dolgusu, ‘’ göz altı dolgusu ‘’ olarak da bilinir. Çünkü, ışık dolgusu, göz altı için üretilen bir dolgudur. Bu dolgu, göz çevresindeki morlukların ve torbaların giderilmesi amacıyla kullanılır. Göz altı dolgusu, göz altını temizlediği ve aydınlattığı için ışık dolgusu olarak adlandırılır. Işık dolgusu, cildin parlamasını, dokunun yenilenmesini sağlar. Uygulama öncesi, doktorlar hastanın cilt muayenesini yapar. Anestezi öncesinde, temiz bir cilt için özel bir tonik kullanılarak göz altı kirden veya makyajdan temizlenir. Bu dolgu tedavisinde, ince iğneler kullanılarak göz altı bölgesine enjeksiyon yapılır. Operasyon, lokal anestezi altında yapılır. Operasyon yapılacak bölgenin uyuşması için anestezi enjekte edilir.
Dolgu enjeksiyonu, deri altına değil kemik üzerine yapılır. Bu bakımdan, diğer dolgu uygulamalarından farklıdır. Operasyon yaklaşık 30 dakika sürer. Işık dolgu tedavisinde, tek seansta istenilen sonuç alınır. Kalıcılık süresi ise, 1-1,5 yıl arasında değişim gösterir. Tedavide iki madde kullanılır. Bu maddeler, Hyaluronik asit ve poly vitamin kompleksidir. Hyaluronik asit, göz altı morlukların ve torbaların giderilmesini sağlar, sonrasında ise poly vitamin kullanılır. Çünkü, poly vitamin hücrelerin uzun süreli olarak yenilenmesini sağlar. Işık dolgusunun etkisi, dolgu içerisinde kullanılan maddeye göre değişiklik gösterir. Hyaluronik asit kullanılarak yapılan dolgular etkisini uzun süre gösterir. Hamile ve emzirme dönemindeki kadınlar haricinde, gelişimini tamamlamış her bireye bu dolgu uygulanabilir.
Işık dolgusu sonrasında hekimlerin hastalarına uymaları için söylediği birtakım kurallar vardır. Çünkü, estetiğin başarılı olması sadece operasyonu geçirmekle kalmayıp, sonrasında gereken uygulamaları gerçekleştirmekle mümkündür. Işık dolgusu riskli bir operasyon değildir. Lokal anestezi altında yapılır ve kişi aynı gün normal hayata dönebilir. Operasyon sırasında ve sonrasında acı hissedilmez. Hatta, bazı merkezlerde işlem lokal anestezi olmadan da gerçekleşebilir. Fakat, her cerrahi müdahale sonrası olduğu gibi birtakım komplikasyonlar oluşabilir.
Tedavi sonrası, dolgunun enjekte edildiği bölgelerde hafif kızarıklar ve morarmalar görülebilir. Bunun engellenmesi için, buz tedavisi önerilir. Düzenli şekilde yapılırsa, kısa süre içinde morluklar geçecektir. Kızarıkların giderilmesi için bazı doktorlar özel bir jel önerebilir. Ayrıca bu süreç sonrasında, hastalar kaşıntı hissedebilir. Ancak herhangi bir biçimde kaşımamaları gerekir. Eğer bu komplikasyonlar uzun süre devam ederse, hastaların doktorlarına görünmeleri gerekir. Işık dolgu tedavisinden yaklaşık 2 hafta sonrasında uygulama yapan doktora tekrar görülmesi önerilir. Doktor böylece yeni bir seansın gerekip gerekmediğine karar verir. Eğer yeni bir uygulama gerekirse bu ancak 4 hafta sonunda uygulanır. Birden fazla seans verildiyse buna uyulmalıdır. Çünkü, kalıcı ve istenilen görünüm böyle mümkündür.
Seans sonunda, bireylerin göz altı çukuru dolar, göz çevresindeki dokunun kalitesi yükselir, göz altı torbaları ve çizgilerinde azalma görülür.
Işık dolgusu ve fiyatları, uygulamada kullanılacak olan ilaçlar, uygulamanın yapılacağı bölge, klinik ve doktor gibi etkenler ile değişiklik gösterir. Işık dolgusu işleminin yapılacak bölgenin büyüklüğü, rengi, kırışıklığı işlem fiyatını belirleyen kriterler arasındadır.
Işık dolgusu ve fiyatları, kişiden kişiye farklılık gösterir. Çünkü, göz altı morluklarının ve şişkinliklerinin boyutu ve yaygınlığı fiyat belirlemede rol oynar. Doktorun ışık dolgusunda uygulayacağı ilacın miktarı, morluğun veya şişkinliğin boyutuna bağlıdır. İlacın miktarı da dolgu işleminin fiyatını belirler. Göz altı morluklar fazla ise, ilacın miligramı yüksek olur ve bu da işlemin maliyetini yükseltir. Uygulama alanındaki morluk ve kararma az ise daha ekonomik bir fiyat çıkar. Ayrıca ucuz, kalitesiz malzemelerin kullanıldığı yerler ucuz olur. Fakat kalitesiz malzemenin kullanılması işlem sırasında alerjik reaksiyon gibi komplikasyonların oluşmasına ve dolgunun etkisiz olmasına sebep olabilir. Bu yüzden, ışık dolgusu işleminin kaliteli malzemelerle ve kaliteli bir ortamda uygulanması ve doğru doktora yaptırılması hastanın iyileşme sürecinin hızı ve sağlıklı bir operasyonun gerçekleşmesi için oldukça önemlidir.
Dudak dolgusu, yüz dolgusu gibi her cerrahi müdahalede olduğu gibi bu işleminde doğru ve güvenilir bir doktora yaptırılması gerekir. Estetik merkezlerinde, doktor olmayan kişilere bu operasyon yaptırılmamalıdır. Işık dolgusu işleminin fiyatının öğrenilmesi için, doktora gidilerek göz çevresinin muayene edilmesi ve göz çevresi morlukları ve şişkinliklerinin incelenmesi gerekir. Doktor, bu kriterlere göre uygun bir fiyat belirler.